4 Ocak 2010 Pazartesi
Düğün Dernek Kime Gerek
Bir düğüne gittiğinde, ya da sokakta el ele tutuşmuş iki sevgili gördüğünde, “ Ulan herkes evleniyor, ben böyle soyu tükenmiş mamut gibi kaldım tek başıma.” diye düşünüyorsan yaşlanmışsın demektir...
İster otuz yaşında ol, istersen altmış yaşında, istersen on iki buçuktan on üç yaşında ol hiç önemi yok...
Yaşın genç olabilir ama ruhun bir kere iflas etmiştir. Ölmüşsün de cenazeni kaldıran yok. Kokuşmuş balık gibi kalmışsın ortalıkta. Dondurulmuş ayı postu misali, dışarıdan canlı gibisin ama için saman dolu.
İşte ben...
Düğünlere zorla götürüyorlar.
Aslında iki nedeni var.
Birincisi, oynamayı hem becerememem hem de sevmemem. Gelirler zorla oynamaya kaldırırlar, ben de sucuk yapılmak üzere kesilmek için mezbahaya götürülen eşek misali inat ederim kalkmam. Ayaklarımla sandalyeyi, ellerimle masayı tutarım, benimle birlikte sahneye kadar gelirler.
Ya beni oyuna kaldırmak isteyen kişi pes eder başka kurbanlar aramaya başlar ya da yanına üç beş kişi daha alır gelir zorla elimden ayağımdan tutup atarlar pistin ortasına. İlkinde sorun yok oturduğum yerden devam ederim düğün izlemeye, ikincisi olursa bu sefer pistin ortasında oynuyormuş gibi yaparım, beni kaldıranların dikkati başka yere kayar kaymaz ben kaçarım sahneden.
Ben tanımadığım bir sürü insanın karşısında kıçımı başımı sallamayı beceremiyorum işte uğraşmasınlar kardeşim ya...
Düğünlere zorla götürülmemin bir diğer nedeni de aşırı derecede sıkılıyor olmam.
Birileri evleniyor, mutlu bir gün tamam kabul, ama kardeşim niye düğün salonlarında dans müziği diyerek ayrılık şarkıları çalar ki?
Ayla Dikmen bağırıyor,
Sevilirken bilmedin mi? Ben söylerken gülmedin mi
Falımızda hasret var ayrılık var demedim mi?
Anlamazdın anlamazdın, kadere de inanmazdın,
Hani sen acı veren, kalpsizlerden olamazdın...
Ya evleniyorlar. Ayrılık müziği neden?
Başka hiç dans müziği yok mu piyasa da?
Neyse bu evlenenlerin sorunu ben kendi kişisel asimetrik psikolojik sorunuma geleyim.
Bu bir türlü anlam veremediğim dans müziklerinde bir dünya çift çıkıyor dans etmeye.
Allah mutlu mesut etsin de, olan var olmayan var kardeşim.
İnsan evladı duygusal deprem yaşıyor işte. Bir insanın yapabileceği hayati hatalardan bir tanesi işte budur. Eğer yalnızsan ve yalnızlık içine dert oluyorsa, düğüne gitmeyeceksin arkadaş.
İşin bir de sevgili boyutu var ki o daha tehlikeli. Düğünlerin bir sınırı var en azından. Düğün salonları dışında, başka hiçbir yerde maruz kalmıyorsun bu işkenceye. Ama sevgili diye tabir ettiğimiz uzaylılar her yerdeler. Sirius’tan gelen bu yaratıklar karşılaşabileceğin en tehlikeli canlı türüdür. Bir gün evinin kapısından dışarıya adım atarsın sabahın köründe uykulu uykulu, bir de ne göresin? Karşı duvarda iki kişi birbirlerine diş ameliyatı yapıyor, sokak ortasında. İnsan olduklarını zannedersin, rahatsız etmek istemezsin ama yanlış işte. İnsan değil onlar Ufo. Dünyayı ele geçirmek için Sirius’tan geldiler ve her kılığa girebiliyorlar.
Sırf bu ufolar yüzünden sokağa çıkasım gelmiyor ya.
Evden çıkıp sahil kenarına gidiyorum, sakin bir yere oturuyorum, on dakika sonra iki uzaylı geliyor, iki metre yanıma oturuyor başlıyor ameliyata. Ya kardeşim orada yalnız bir insan var işte git başka yere otur, kapsama alanı dışı orası. Yok illa ki asimetrik psikolojik harekat uygulayacaklar insana terbiyesizler.
Bazen parka giderim. Yine güzel bir yer bulurum otururum, beş dakika geçer gelir bizim uzaylılar yine.
Ya kardeşim benim kıçımda Gps mi var? Neredeyse iki yüz dönümlük parkın içinde gelip beni mi buluyorsunuz?
Bu uzaylılar bazen çok ileriye de giderler.
Ben kabullenirim bu durumu sindiririm içime. Yanımda iki ayrı gezegenin ruhsal etkileşime girmesini görmezden gelirim. Kendimi zorlarım manzaraya konsantre olurum. Bu durumda anında B planına geçerler.
Bir şeyler sorarlar ya da yedikleri şeyden ikram etmek isterler falan.
İç Ses; “ Kesin Zehirlidir.”
Benim şansımdan mıdır yoksa az önce tavan yapan libidolarının etkisinden midir nedir hiç anlamam ama öyle tatlı bir ses tonları vardır ki bazen aralarına yedek oyuncu olarak katılasım gelir ya. Oyuna girmek için mevkisinde oynayan oyuncunun sakatlanmasını bekleyen yedek futbolcu gibi aynı. Erkek olanı falezlerden aşağı yuvarlayasım bile gelir, sırf o ses tonunu uzun süre duyabileyim diye.
İç Ses; “ Salak herif, sen adamı falezlerden yuvarlarsan duyacağın tek ses çığlık sesi olur.”
Evet bu geri zekalı İç Ses doğru söylüyor.
En başında da dediğim gibi, eğer bunları düşünüyorsan yaşlanıyorsun.
Hatta yaşlanma faslını geride bırakmışsın, ölmüşsün bile.
Yaşın çok genç olabilir ama imam cenazeni yıkayıp pamuğu tıkamış, namazını kıldırıyor şu anda.
Ruhuna El Fatiha...
04.01.2010
Mr_Lonely
92D0C16CB8894317011C4FD4B7BDDE445041CD01
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
:) düğünlere ve oynamaya direnme lütfen.Kendini akışa bırak :)Tamam ilk dans müziklerine ben de anlam veremiyorum ama gelinle damat yıllar sonrasını düşünüp seçim yapıyorlar sanırım ;)Sonrasına katılıp halaya vs ye dahil olup,uğurlamak lazım bilinmeyene kendilerini :)Zuzaylılara gelince,az bi zaman sonra dünyaya geri dönerler mutlaka ;)Ellerine sağlık ne de güzel yazmışsınnnn :)
YanıtlaSilo "sevgili" tiplerin derdi herkesten fazla be kuzen,, boşver,,
YanıtlaSilefendim? anlamadım?? biri "bekarlık sultanlıktır" mı dedi?
Özgürcüm;
YanıtlaSilSen de benim kardeşim gibi, tam dayaklıksın..
Düğünlere gitmek istemez..
Gitse bile hayatta piste çıkıp oynamaz..
Yazını okuyunca, bu yazıyı acaba kardeşim mi yazdı diye düşünmedim değil..
Hatta, yorum dahi yapmadan çıkıp gideyim, takip listesinden de silip, seni engellesem mi diye de düşünmedim değil..
O kadar benziyorsun yani..
Ama, onun sevgilisi var, yalnız değil..
Sen ise yalnız olduğunu söylüyorsun..
Bu aklıma gelince, kardeşim olmadığına karar verdim..
Senin de dediğin gibi, bu oynama, göbek atma işi, biraz karakter yapısı ile ilgili..
Aileden de geliyor, büyüklerinde oynama merakı varsa, çocukları da oynuyor..
Büyüklerinde yoksa, çocuklarına da geçiyor bu durum..
Bu dediklerim için genelleme yapılamaza tabii ki, ama bu şekilde olanların bir çoğu bu şekilde yetiştikleri için piste çıkıp oynayamazlar..
Diğer konu ise; Yani, sevgililerin ameliyat durumlarına gelirsek..
Ameliyatlık bir durum varsa, mecbur ameliyat edeceksin Özgürcüm.. :D
Hele bir sevgili bul sen de..
Konunun uzmanı Oparatör Doktor oluyor musun, olmuyor musun görürüz..
Önce bir sevgili bulman için sana bol şanslar, geleceğin uzman Op.Dr. Özgür.. :DDDD
Sevgilerimle..
Sevgili Özgür,
YanıtlaSilYaşam sınavlarla dolu biliyorsun. Ve çoğu kez okuldaki sınavlarla boğuşurken yaşam sınavlarına hazırlanmayı önemsemiyoruz. Okul bitince de karşımıza çıkıveriyorlar peş peşe görüyorsun.
Oysa en az okuldaki kadar, hatta ondan daha önemli bu sınavlar. Çok çalışmak gerekiyor çoook.
Bazen sevdiklerimizin hatırına çiğ tavuk bile yemek gerekiyor. Dans etmek ne ki; hiç istemediğimiz şeyleri onlar için seve seve yapmak gerekiyor bazen.
Yalnızlığa sığınarak, herkesin kapsam alanından uzaklaşmaya çalışarak bu işler olmaz değil mi? Emeksiz olmaz yani! Çabalayacaksın, direneceksin, asimetrik yıpratma yapanlara "ha..... !" diyip pabuç bırakmayacaksın...
Birkaç gün sustum ya çenem düştü galiba, ben kaçıyorum.
Çok güzel, çok düşündürücü bir yazıydı.
Mutluluk peşini bırakmasın, güzel yüreğin hep gülsün. Sevgilerimle...
Ebruli;
YanıtlaSilYa oynamaya direnmekten ziyade oynayamıyorum, millet bana bakıp bakıp gülüyor rahatsız oluyorum.
Kimsenin evlenirken yıllar sonra ayrılacağını düşündüğünü sanmıyorum ki ben. :D
Saygılar...
Utquality;
Olsun bir derdi iki kişi paylaşmak var, tek başına sırtlanmak var. :))
Bekarlık sultanlık değil krallıktır. Ama kral soyunun devam etmesi için evlenip prensler, prensesler eniklemek gerekir...
Saygılar...
Arzu Breda;
Bazı konularda yalnız olmadığımı bilmek güzel.
Kardeşinde olayı çözmüş demek ki helal olsun ona. :))
Benim babam da oynamaz. Annem oynar ama. İki karakter de var ilginç .:))
Ben ameliyattan şikayetçi değilim ya. O onların hakkı yapmaları lazım, yapmazlarsa sorun vardır zaten. Ama ulu orta yapmasınlar argidiş. Gitsin kuytu köşeye. Ya da benden uzak olan herhangi bir yere. :))
Sevgili bulmak sorun değil. Sorun o kişinin yalnızlığına ilaç olması. Ruhunu doyuramadıktan sonra sabahtan akşama kadar ameliyat yapabilen cerrah olsun isterse ne farkeder.
Op. Dr. Özgür. Yakışıyormuş aslında bana ya doktor mu olsam :))
Saygılar...
Aysema;
Ben hayatım boyunca hiç bir sınavı önemsemedim ki. Okuldaki sınavlara bile bir ders önceden çalışırdım iyi bir not alır geçerdim. :))
Çiğ tavuk yiyebilirim ama dans da ederim. ama oynayamam. Becerleyemiyorum oynamayı çünkü. Etrafıma bakıyorum bir kaç tane mandafonun parmağıyla beni gösterdiğini farkediyorum, yerin dibine geçiyorum. Onun için oynamam ben. :))
Yorumların uzun olmasına itirazımız oldu mu hiç allah aşkına?
Uzun olsun bizim olsun. :))
Saygılar...
Teşekkürler yorumlar için
Benim oğullarım da asla ama asla oynamazlar. Hatta düğüne falan da gelmezler. Yalnız değilsin yani:)
YanıtlaSilBırak baksınlar be oğlum, ya da parmaklarıyla işaret edip seni göstererek konuşsunlar bu onları bağlar, Boşverrr. Bunlara aldırış etmemeyi öğreniyor insan da yaş da geçiyor. Bak mesela ben olsam o pistte, bana bakmışlar konuşuyorlarmış gülüşüyorlarmış hiç umurumda olmazdı, gönlümce danseder oynardım. Ama dedim ya bu davranış biçimini geliştirene kadar ömür de geçiyor.
Sen burdaki gibi esprili kıvrak zekalı ve sevimli davranabiliyorsan sosyal çevrende de, bir sevgilin hem de istediğin gibi bir sevgilin olmaması mümkün değil. Çünkü kızlar kendilerini güldüren erkekleri çok severler.
Sen çok güzel özellikleri olan bir gençsin. Dilerim herşey istediğin gibi olur.
Sevgiler
Düğünlerde zaten görüyorum, benim gibi bir dünya insan var. :))
YanıtlaSilYa ben kendi kendimle dalga geçebiliyorum, ama başkası benimle dalga geçerse o zaman bir hoş oluyorum. Her türlü şakaya açığım ama kusurlarımla dalga geçildiğinde moralim bozulur. Bu da bir nevi kusur zaten. Şaka ayrı bir şey, dalga geçmek ayrı bir şey. :))
Ben hiç bir zaman kıvrak zekalı olduğumu düşünmedim. Esprili olduğumu da hiç düşünmedim. Ama burada ne isem doğal ortamımda da oyum. Sadece yeni girdiğim ortamlarda biraz durgun olurum, o da insanları pek tanımadığım için.
Arkadaşlarım sevimli olduğumu söylerler. Ona da katılmıyorum. :))
Burada gördüğünüz sanal Özgür'le gerçek hayattaki Özgür arasında aşırı derecede fark yok. Ufak tefek şeyler.
Benim hiç anlamadığım nokta, kızların kendilerini güldüren erkeklerden hoşlandığı paradoksu. Evet kızlar kendilerini güldüren erkeklerden hoşlanıyorlar ama kesinlikle sevgili olmuyorlar. :))
Sevgili olunca, ileride kaybetme korkusu var çünkü. Ama arkadaşlık hep kalıyor. Onun için kızlar kendilerini güldüren erkekleri hep arkadaşı olarak görür. Tecrübeyle sabittir. :))
İnşallah herşey, hepimizin istediği gibi olur.
Saygılar...
ee şeyy rahatsiz etmek istemezdim lakin ödülünüz var efenim .)
YanıtlaSilEstağfurullah rahatsızlık ne demek. Yatıya da beklerim. :))
YanıtlaSilD U Y U R U
YanıtlaSilAYŞEGÜL DANS GÖSTERİ SANATLARI
KURS FİATLARI AŞAĞIDA SUNULMUŞTUR :
-Slow : 175.-USD/per hour
-Salsa : 250.-USD/per hour
-Vals : 300.-USD/per hour
-Tango : 450.-USD/per hour
-Fast : 600.-USD/per hour
Aylık hepsini kapsayan fiatlarımız:
3200.-USD/per month
Kurslarımıza herkes alınmamaktadır.
Ön elemeler yapılacak,kabiliyetli olanlar alınacaktır.
müracaat:''AYŞEGÜL DANCE HOUSE''
Nişantaşı
Bilgilerinize efenim :))
3200 dolar mı? :S
YanıtlaSilO ne be...
Şimdi empati yapıyorum iyi bak. :))
Dans dersleri alıp, dans etmeyi öğrenmenin maliyeti 3200 dolar.
Getirisi; Her düğünde bilmem ne de zorla oyuna kaldırılmak. İstemediğin halde, moralinin bozuk olduğu zamanlarda bile zorla oynatılmak.
Bu dersleri almamanın maliyeti sıfır.
Getirisi; Hiç bir düğünde vs oynamamak. Yorulmamak. :))
Ayrıca cebimde kala 3200 dolar. :))
O paraya araba alırım be.
Tamam ben senin Dans evine başka müşteriler yollarım. Beni pas geçelim. :))
Sevgiler...
Efenim bu sadece bir duyuru.Şaka bi
YanıtlaSilyana sizin gibi C h e bir devrimcinin hiç olmazsa latin dansları bilmesi gerekio: D
Onuda dostlarımıza bedava öğretir
para mara alamyız:P
Sevgilerrr
Ya Che devrim yaparken dans mı ediyordu?
YanıtlaSilDoktorluk adamın mesleği. Yara sarıyordu ya. :))
Bak ben elektrikçiyim, ben de sigorta tamir ederek devrim yapayım. İlla dans etmek gerekmiyor. :))
Düşünmen ble yeter, olmayan 3200 dolarlarım feda olsun sana...
Yılbaşında büyük ikramiye de çıkmadı zati. :))
Sevgiler
Sen aynı bana benziyorsun :)))
YanıtlaSilNe düğün severim ne oynamak..
O zorla oynamaya kaldıranlardan hayatım boyu nefret ederim üstelik..
Ama ne bu karamsarlık lonelycan? Bak onu sevmedim.Yaşın ne başın ne senin. Hmm?
Buradaki ablalarına böyle konuşmak olmuyor ama böyle :DD
Ne güzel ya. Düğün dernek neye gerek :))
YanıtlaSilBen nefret edemiyorum, genellikle sevdiğim insanlar yapıyor bana o hareketi. Zaten o samimiyetle ısrar ediyorlar, yoksa yanaştırmam bile yanıma :))
Ya yazıda da bahsettiğim gibi, fiziksel yaş değil, ruhsal yaş önemli olan. Benim ruhum yaşlı. Belki fiziksel olarak benden yaşlı büyüklerim var ama ruhsal olarak benden gençler :))
Buradaki ablalarıma saygım sonsuz zaten. Bir kere bile senin yaşın kaç daha, yaşından büyük konuları konuşuyorsun şeklinde ezmediler beni. :))
Saygılar...
Şu düğün olayını ben de çözemedim bir türlü hocam.Gitmeyeyim diyorum " yarın birgün senin düğününe onlarda gelmez !! Kalk bakayım hımmm !! " diye azarlıyorlar.Oynamayı zaten sevmiyorum bir rahat bırakın !
YanıtlaSilBeni de ezmediler böyle gittiğim blogda herkesi bi tarafa beni bi tarafa kötü cadı olarak ayırıp..
YanıtlaSilNasıldı ama bu? :))))
Merhaba mr-lonely,
YanıtlaSilseni dolayli da olsa yorumlarindan taniyorum. Bloguna da ilk gelisim degil ama ilk kez yorum yaziyorum:)
galiba genclerin cogu artik gitmek istemiyor dügünlere.Benimkisi de dahil buna. Hatta ayni sözleri cok duydum cocugumdan:)Hani neredeyse yaka paca zorla götürürdük onuda. Birde oynamaya sira geldimi nuh der peygamber demezdi.Yeterki cani istemesin.Ayni senin gibi kaytarir o da.
Ama simdi sira kendisine geldi ya (yakinda evlenecek) herkezi cagirmak istiyor herkez gelsin istiyor.
Yani bir gün sen de evlenmeye kalktiginda birilerini ve en cok da gencleri cagirmak isticeksin
gelmeleri yetmez bir güzelde oynasinlar isticeksin ki dügünün senlikli olsun:)
O halde simdiden yatirim yapmakta fayda var:))
Biraz gevezelik ettim kusura bakma. Ama yazin o kadar samimi geldi ki gülümseyerek okudum ve yazmaya cesaret ettim.
Sevgiler
Bora-Man;
YanıtlaSilMaşallah yandaşlarım çoğalıyor. :))
Biz bu hızla gidersek düğünlere darbe vururuz :))
Hoşgeldiniz efendim...
Zeugma;
Kötü Cadı mı? Yok canım ne cadılar gördük biz. Senden cadı olmaz. Olsa olsa melektir o. :)))
Saygılar...
Sünter;
Her zaman beklerim. Biz burada yenileri çok severiz :))
Ya gitmek istememek değil aslında. Çalan müzikler hep aynı, insanı zorlamalar hep aynı, sıkıyorlar, gına getiriyorlar bir noktadan sonra. Yoksa düğünlere gitmekten nefret etmezdim ben. Sonradan böyle oldum. :))
Hayırlı olsun bu arada. Allah uzun bir ömür ve bir ömür boyu mutluluk nasip etsin...
Yatırımı annemle babam yapsın benim yerime. Biz de çocuğumuzunkine yaparız nasip olursa... :))
Biz burada gevezelik etmek için varız zaten. Her zaman beklerim. :))
Saygılar...
Teşekkürler yorumlar için...
bir kere, ağıt, marş ve akla gelebilecek her türlü aykırı müzikle göbek atıp, tepinen dünya üstündeki belki de tek millet olduğumuzu hatırlatmak isterim:) ayrıca, en eğlenceli düğün insanın kendi düğünü olmalıdır gibi bir fikrim var, gerisi ayrıntı:D
YanıtlaSilGoglar;
YanıtlaSilYanılıyorsun. Tamam biz oynuyoruz öyle ağlamaklı şarkılarla ama bunu yapan bir tek biz değiliz. :))
Nato- Chorjavon.
Genç bir kızın yazdığı ağıt tarzı bir müzik. Ama bütün dünya kluplerde dans etti bununla. Hatta remix bile yaptılar :))
En eğlenceli düğün insanın kendi düğünü olmalıdır doğru ama, herkesin düğünü zaten kendisinin ki değil mi?
Böylece herkesin düğünü eğlenceli olmalı olmuş oluyor. :S :S
Benim kalbim dayanmaz buna ölürüm :((
Ohhoo sen ne bicim Che'sin beaa :D
YanıtlaSilVatandaş devrim yaparken yaşlı
hanımlara jigololukda yaparmıs..her tür dans roma imiş :P
*Okuyunuz/CHE:
''motosiklet günlükleri''
Bü iiilimide unutma :))
Jigololuk güüzel meslek ben de yaparım ne var ki? İyi para kazandırıyormuş. :PP
YanıtlaSilDur hocam ben evleneyim de sonra vururuz darbeyi :D :D Sonuçta adettendir :D
YanıtlaSilEvlenmeye lafımız yok ya. Ben evliliğe karşı erkek feministlerinden değilim. :))
YanıtlaSilBen düğünlerde zorla oynatılmaya darbe vuralım diyorum :))
ruh yaşlılığı konusunda hissettiklerini anlıyorum bir an önce bitse de gitsek bu dünyadan durumların da varsa eğer,sen olmuş bil kendini..
YanıtlaSilve kimse düğünlerde zorla oynatılmasın hele bilmiyorsa kişi oynamayı mümkünse görmezden gelinip es geçilsin :)
Luonnotar;
YanıtlaSilOleyyy. Ben olmuşum.
Ya da ben ölmüşüm. :)
İşte ben oynamayı bilmeyen ikinci kısım oluyorum. Beni es geçsinler...
Hoşgeldiniz efem. :)))
ben de oynayamam valla iki elimi zorla kaldırırlarsa da şöle iki elimi kaldırıp oturuveririm:) babam süper oynar maşallah.azıcık kızına geçmemiş.gençliğinde üniversitenin halk oyunları klübüne katılmış.
YanıtlaSilbu arada uzaylılar özellikle 14 şubatta heryeri sarıorlar:P:P
iyi haftalar diliyorum:)