5 Eylül 2015 Cumartesi

Motor Ustası


Söyleme!
Yazma da hiçbir yere, aşka olan özlemini.
Beceremiyorsun iki kelam güzel söz etmeyi.
Eğreti duruyor aşk yüreğinde, belli oluyor kafiyesiz cümlelerinden.
Çıraksın çünkü daha yeni öğreniyorsun bu yolda yürümeyi.
Sen daha “aşk” demeyi bilmezken, ben açtığın derin yaraların şerefine içiyordum!
Rakıya mı sevdalıydım yoksa sana mı bilmiyorum.
Kadehime hapsetmişimdir belki de dudaklarını,
Belki de her yudumda yeniden buluşuyoruz diye alkolik oluyordum!
Sen aşkı bulmak adına kirlenirken bir umut bekledim hep,
Aşkın burnunun ucunda olduğunu belki görürsün diye.
Ama sen yanlış rampada hararet yaptın,
Ben ise motor ustası oldum, kırık kalpleri tamir ederken!
Sen bu yolları severken, geri dönüyordum ben!
Çok söktüm yüreğime batan zehirli aşk dikenlerinden.
Diken miydi yüreğime batan, sözlerin mi bilmiyorum.
Bildiğim bir şey varsa,
Sen, yüreğini çalıştıracak bir usta arıyorsun ama
Emekli oldum ben, artık motor tamir etmiyorum!

04.09.2015

20 Ağustos 2015 Perşembe

Gırmızı Mavi Hadi Gari



Masmavi gökyüzüne bakıyorum gözlerim kan çanağı,
Göz bebeklerim Kırmızı.
Hayretler ediyorum sana Allah'ın arsızı.
Ne demek "aşık oldum" ulan?
Gerzek misin oğlum, o ağanın kızı...
Kan alırlar maden ocağından Kamil,
Götünden çıkan alevin rengi, kan kırmızı.
Ümit verme geleceğe dair, bırak o kızı,
Yoksa tersinden şişirttirirler sana Big-Babol sakızı.
Sen kendini gönül hırsızı sanmışsın,
E doğaldır gözün bozuk, göremiyorsun uzağı.
İnek sanıyorsun ama o daha buzağı,
Öküzsün sen, örnek alma boğayı.
Terket bu aşkı, dellendirme ağayı.
Yoksa mumla ararsın benden yediğin dayağı.
Aslında hak ediyorsun temiz bir sopayı,
Ama adamlar kafaya koymuş karpuzunu yarmayı,
Pekmezine ekmek banmayı...
Haydi aşık olursun anlarım da,
Omirilik soğanınla mı düşündün, köylük yerde kızları birbirleriyle aldatmayı?
Bence sen terket bu diyarı,
Yoksa bu gidişle dişlemeden yiyeceksin hıyarı.

20.08.2015
Özgür

5 Ağustos 2015 Çarşamba

Faydalı İle Gerzek

Faydalı ile gerzeğin fantastik hikayesi bu!

.

Sen, pazarda kafasına sütyen geçirip bağıran ikizlere takkeci,
Ben, sosyete semtine dalıp, havalı kornayla gürültü yapan kamyon şöförü.
Sen, köyün umumi tahta tuvaletindeki göt temizleme taşı,
Ben, domuz avlamak için kurulmuş fare kapanı.
Sen, eczacı kalfası,
Ben, kullanılmayan sığınak tuvaleti.
Sen, dublex lastik,
Ben, büyük boy prezervatif almış Çinli.
Sen, triplex villa,
Ben, denize girmek için şişirilmiş traktör şambreli.
Sen hep mükemmelsin,
Ben gereksiz, öyle mi prenses?
Hayat sensiz daha güzel,
Her şeyi amacına göre kullanınca.
Sen Lalezar olsan kaç yazar?
Kurur gidersin ben hortumu çıkarıp sulamayınca.
Lağıma düşürmüşsün gözlüğünü,
Ondan dünyayı bombok görüyorsun bakınca.
Sen hayat demektin eskiden belki ama,
Hayat daha güzelmiş sen olmayınca.
Bakma öyle "Ne diyor bu gerzek?" diye,
Akıllandım sol koluma seni takmayınca.
Seni Dünyam sanıyordum, Ay gibi dönerken etrafında,
Güneşmişim ben, uydu olan senmişsin aslında.



05.08.2015
Özgür


(Çok dağınık oldu be, idare ediverin bu seferlik. :S)

29 Haziran 2015 Pazartesi

Neden Adem ve Havva Olmayasınız?

Bizler kayıp kuşağın kaybedenleriyiz. Bizden sonra gelecek olan nesilin bu zincir içerisinde önemli bir parça olabilmesi için, artık şu sıralar tartıştığımız şeylerden çok daha farklı şeyler tartışmamız gerekiyor.



Bundan beş bin yıl önce insanlar belki de donsuz dolaşıyordu, herkes birbirinin götünü görüyordu yani. Bir çıplak vücut gördün diye, bir göt çatalı gördün diye hemen namus bekçisi kesilme, bu Dünya'nın namus bekçisine ihtiyacı yok. kimin kimi siktiğini öğrenmeye ihtiyacı yok. Kimin kimi sikmemesi gerektiğini öğrenmeye ihtiyacı yok. Kimsenin cinsel tercihi bir başkasını bağlamaz. Bir başkasının özgürlüğü senin özgürlük alanına tecavüz etmiyorsa, senin ona müdahale etmeye hakkın yok. Birisinin özgürlüğü, bir başkasının yaşam alanına müdahale etmiyorsa, senin ona müdahale etmeye hakkın yok. Benim, senin inancına müdahale etmeye hakkım yok. Senin benim yaşam tarzıma müdahale etmeye hakkın yok.



Bırakın bu Dünya'yı, öbür Dünya'yı güzelleştirmek istiyorsanız, geleceğinize yatırım yapın. Çocuklarınıza bilimi, matematiği sevdirin. Teknolojiyi sevdirin. Çocuklarınızın eline tablet bilgisayarları tutuşturup, "o elindeki cihazla oynarken ben de işlerimi hallederim" kafasıyla yetiştirmeyin. Hayatta her şey eğlence değildir. Teknolojiyi verimli ve doğru kullanmayı öğretin. Her konuya hakim olmanız mümkün değil, olmayın da zaten. Bugünün şartlarında iyi bir tercih diye, çocuğunuzu ilgisi olmayan alanlara yönlendirmeyin. Siz futbolu seviyorsunuz diye o çocuğun futbolcu olması gerekmiyor ya da mühendisler iyi para kazanıyor diye mühendislik fakültesi okuması gerekmiyor. Her çocuk meslek tercihini doğduğunda yapar ve bu tercihler bilimsel yöntemlerle saptanabiliyor. Belki de siz çocuğunuzu iyi bir futbolcu olarak yetiştirmeye çalışırken gezegendeki en iyi Mekatronik mühendisinin geleceğini öldürüyor olabilirsiniz.

29.06.1987
Özgür

Bu arada doğum günüm kutlu olsun. İyi ki doğdum.

16 Haziran 2015 Salı

Eğer Evlenirsek Beni Çok Mutlu Edeceğini Düşünüyorum

“Eğer evlenirsek beni çok mutlu edeceğini düşünüyorum ama ben seni sadece arkadaş olarak görüyorum, eğer istersen arkadaş olarak devam ederiz, istemezsen de benim için fark etmez!”
“Tercüme edeyim, “Çok da fifi” dedi.”

Bak yine moral kondisyonum baraj altında kaldı. Ben bu mantığı hiçbir zaman çözemeyeceğim galiba. Arkadaşım ben sana evlenme teklif etmedim ki… Arkadaşım dedim kusura bakma ya da bak anasını satayım, kusura da bak. Sen değil misin beni sadece arkadaş olarak gören…

Medeni hıyarlık etmişim, seni sevdiğimi söylemişim. Ki onu söyleyen ağzıma da sıçayım müsaadenle. Sen biraz zaman istemişsin, sana günahı boyundan büyük dayıların Mekke’de Kabe’yi tavaf edip Hacı olması için gereken zaman kadar zaman tanımışım. Helal olsun senden kıymetli mi anasını satayım. Bula bula bu klasik cümleyi mi buldun lan o kadar sürede? Güzelim, yavrucuğum, şekerim, herkes beni arkadaşı olarak görüyor zaten. Karabatak kuşları gibiyim lan, kediler bile yemiyor beni. Düşmanım yok ki benim, kimseye zararım dokunmadı aksine en sevmediğim insanlara bile bir faydam olmuştur. Sen şimdi bana neden Karabatak muamelesi çekiyorsun ki?

“Gerçi salaklık bende, zaten kız seni kaç senedir tanıyor, düşünmek için süre istemesi saçma değil mi lan? Gbt sorgulatsa, 5 dakikada şeceremi dökerler. Sabıka kaydı almaya gidiyorum boş A4 kağıdı veriyorlar. Sabıka ne arar la armutta. “

-“E şimdi bu kız 2 ay ne düşündü o zaman kanki? “

“Hee gelelim Saadet’e.“

-“Saadet kim lan?”

“La bi siktir et Saadet’i falan. Sadede gelelim dedim!”

“Şimdi bak bu kız iki ay ne düşünmüş biliyor musun?”

-“Ne düşünmüş paps?”

“Eşşeğin zikini” “Bir dur la, bi sus mına goyim da anlatalım, insanlar okuyacak bunu küfür ettirip durmasana bana!”

-“Tamam paps, anlat!”

“Bak kardeşim, bu iki ayda biz evlenmişiz.”

-“Lan taştaş geçme adam gibi anlat evlendiğinizden haberin yok mu? Mal mısın oğlum?”

“Ya geri zekalı, kız öyle hayal etmiş işte, oksimoron musun oğlum sen? Omirilik soğanınla mı düşünüyorsun? Amip misin? Tek hücreli misin?”
-“Tamam la tamam, anlamamışım üçüncü biradan sonra beynim bacaklarımın arasına kaçmış herhalde.”

“Neyse, işte hayalinde evlendirmiş kendisiyle beni, bakmış benden iyi koca olacak, demiş bir de çocuk yaparız, hemen onu da yapmış. İşte her şey iyi güzel, 1+1 dairemizde mutlu mesut geçinip gitmişiz.”

-“Eee bunun için mi reddetmiş? Mutlu olmaktan kim rahatsız olur lan?”

“Bunun için değil tabii ki, hoop hayal dünyasından çıkıvermiş prensesimiz gerçek hayatta buluvermiş kendisini, geçmiş aynanın karşısına bir kendine bakmış, bir bana bakmış. Yanına bir türlü yakıştıramamış. O İngiliz Kralı’nın kızı, ben şarapçının oğluyum sanki mına goyim.”

-“Eee”

“İşte iki ay boyunca telefonlara, mesajlara cevap vermedi. İki ay sonra aklına geldi herhalde, “Lan bir davar vardı, ben ona bir cevap vermedim!” diye düşünmüş ki mesaj attı Facebook’tan.”

“Yazdığı mesaja bak, “Ya vercğim cvbı zaten tahmin etmişndir, ama istrsn gene de bluşalm.” Türkçe öğretmenleri bu mesajı görse kariyerlerinden vazgeçip Sümerolog olurlar. En azından onların yazdıklarını Türkçe’ye çevirmek bu kadar meşakkatli bir iş değil.”

-“Sonuç ne lan!”

“Sonuç bu işte. Girizgahtaki cümle. Hayır, tamam sonuçta birisini seviyorsan evlenmek için seviyorsun tamam da hacı, e önce bir sevgili olsaydık. Neden hemen evlenip mutlu olduk anasını satayım?”

-“Ne var lan işte kız seni evlenmeye layık görmüş.”

“Ya oğlum bağırsaklarınla mı dinliyorsun? Kız sevgili olmaya bile layık görmemiş, sen evlenmek diyorsun. Arap sen içme bokunu çıkardın mına goyim.”

-“Evlenirsek beni mutlu edeceğine inanıyorum demiş lan işte.”

“Ne diyecekti? Senden değil koca, klozet kapağı bile olmaz mı diyecekti?”

-“Ahaha aslında klozet kadar götün var mına goyim, iyi klozet kapağı olur senden.”

“Lan seni kanka diye karşısına alıp konuşanda zaten deney faresi kadar bile beyin yoktur. Daha fazla akıl sağlığımı bozmadan siktir git zıbar bir yerde.”

-“Hasiktir lan, uyku mu bıraktın adamda? Yürü hadi ikişer bira daha alıp gelelim, bu gece uyumak yok.”

“Zıkkım fondiple anasını satayım. Git dolapta var iki tane bira, senin Sünger Bob gibi sömüreceğini bildiğimden zulaladım!”

Yani diyeceğim odur ki, bir kadın benimle evlendiğinde mutlu olacağına bütün kalbiyle inanıyorsa, benimle sevgili dahi olmaz. Neden? E çünkü ben çok iyi bir insanım, sorun bende değil onda, ben daha iyilerine layığım.

E size daha kötüleriyle mutsuz bir hayat diliyorum o zaman.


16.06.2015